Merakla beklediğimiz 2016 Türkiye Ralli Şampiyonası, Saygılı Rulman Ege Rallisi’yle resmen başladı. Aslında asfalt olduğu için bu yarışı çok da sevmem ama sezon açılışı olduğundan özlem gidermek için mutlaka İzmir yolunu tutarım…
Ege Rallisi için İzmir’e varır varmaz bu yıl bazı şeylerin farklı olduğunu hemen anladım. Sanki herkeste farklı bir motivasyon vardı. Pilotlardan federasyon yetkililerine, mekanikerlerden seyircilere kadar bütün camiada bir canlılık olduğunu fark etmemek olanaksızdı. Organizasyon tarafı genelde beni ilgilendirmez. Her zaman işin sportif kısmıyla daha fazla alakadar olmuşumdur. Ama seyircilerin ücretsiz bir şekilde etaplara taşınması gibi detaylar çok hoşuma gitti. Seyirci etabı olarak kullanılan Ülkü Yarış Pisti’nde Türkiye Drift Şampiyonası mücadelesi de vardı. Böylece piste gelenler bir taşla iki kuş vurmuş oldular. Drift pilotları seyirciyi ısıttı, ralliciler ise asıl yemekti. Seyirci etaplarının çift kalkışlı olması heyecanı da artırıyor. Aslında zamana karşı olsa da seyirci ‘kim kimi geçti’ muhabbeti yapıyor ki, bu da ilgiyi artırıyor. Hele bir de güçsüz otomobil güçlüyü geçtiyse heyecan dozajı daha da artıyor ve alkış kopuyor. Gelelim işin sportif kısmına. Daha önceki yazılarımda Yağız Avcı’nın Peugeot’dan beklediği haberin geciktiğini yazmıştım. Açıkçası korkuyordum yarışamayacak diye ama neyse ki, korktuğum başıma gelmedi. Peugeot Türkiye yöneticilerini gösterdikleri vizyon için kutluyorum. Darısı diğer markaların başına. Yağız’ın da mücadeleye Peugeot 208 T16 R5 ile ortak olacak olmasıyla birincilik şansı olan üç pilot vardı Ege’de. Murat Bostancı bu yıl Türkiye Şampiyonluğu iddiası taşımıyor. Birkaç yarışa Fiesta R5 ile gireceği konuşulsa da sezona R2 T ile başladı çünkü asıl amacı Avrupa Ralli Şampiyonası için antrenman yapmak. Bildiğiniz gibi orada iki çeker klasmanını kovalıyor ve Türkiye’de de benzer otomobille yarışma kararı çok doğru. Bu yıl takımın yükünü omuzlarına alan Orhan Avcıoğlu, emektar Fiesta S2000 ile geldi İzmir’e. Burak Çukurova da yeni takımı BC Vision Motorsport’a ait bir 208 T16 R5 ile start takından indi. Yani bu yıl ‘Peugeot mu Ford mu?’ sorusunu çok soracağız. Rallide ilk etap, orman yangını nedeniyle ertelendi ve biz de ikinci etapta sezonun ilk motor seslerini beklemeye koyulduk. Bahsettiğimiz üç iddialı pilot da önümüzden çok keyifli geçti ama sanki Yağız daha fazla bilenmiş gibiydi. Etap sonucu da aynı şeyi söylüyordu: İkinci Burak Çukurova’yı 19.8 saniye ve üçüncü Orhan Avcıoğlu’nu 37.7 saniye geçen Avcı, daha ilk etapta rakiplerini sarsıyordu. Belli ki, çok da uzun olmayan bu yarışa hızlı başlayıp rakiplerin kendisini tartmasına izin vermek istememişti. İlk günü pistte seyirci etabıyla tamamladık. Bu kez Orhan çıktı sahneye, Burak Çukurova ile çok yakındılar. Yağız ise daha seyirciye dönük oynadı, fazla kaydı, çok alkış aldı ama yedi saniye kaybetti. Böylece Burak ile olan fark 13 saniyeye indi. İkinci gün, bu üç pilot da en iyi zamanlara imza attı ama kazanan taraf 40.4 saniye farkla Yağız-Bahadır ikilisi oldu. Son etaba sadece 0.1 sn farkla giren Burak Çukurova ve Orhan Avcıoğlu arasında büyük bir savaş olacaktı. Üstelik bu etap power stage olduğu için puan da veriyordu ve kimsenin ayağını gazdan kaldırma lüksü yoktu. Yarışın sponsorlarından Obel Civata’nın adını verdiği power stage’ten galip çıkan isim Burak Çukurova oldu. Orhan’ı 3.4 sn geçen Çukurova, böylece hem genel klasman ikinciliğini hem de ek üç puanı cebine koydu. Peki, Murat Bostancı neler yaptı? Murat, önden çekişli, üç silindirli 1.0 lt bir otomobil kullandığını unutmuş gibiydi. EVO’ları, R3’leri ve S2000’leri ardına dizdi ve genel klasman dördüncüsü olmayı başardı. Sırada Marmaris Rally Turkey var. Yine görkemli bir yarış seyredeceğimiz çok açık çünkü festival tadında bir program var.
Son yorumlar