İlk hatırladığım babamın Renault 12’sinin direksiyonunu değiştirip de eskisini bana oynamam için eve getirdiği gündü… Çünkü o tarihe kadar evde ne kadar tencere kapağı ve bilumum yuvarlak tepsi vs. varsa direksiyon olarak kullanıyordum. Vites ise koltuğun iki minderi arasına giren kepçelerden oluşuyordu. Düzenek bununla da sınırlı değildi… Kâğıtlara çizilen kilometre saatlerine yapılan ibreler, iğneyle minderlere tutturuyordu. Durum biraz delilik boyutundaydı kabul ediyorum. Sonra bu düzeneği biraz daha geliştirdim tabii… Vitesi ATARI’nin joystick’i oluştururken bu simülasyona bir de müzik sistemi ekledim. Saatlerce bıkmadan sıkılmadan oynuyordum. Sonra kapının önünde duran 34 E 3203 plakalı metalik gri renkli Renault 12’mizde, saatlerce kullanıyormuşçasına oturuyordum. Ta ki hava kararana dek… Bende böyle bir sevda ile başlayan otomobil, 1992 yılında ilk kez otomobil dergisi almamla birlikte bilgi çağına geçmeme neden oldu. Bu çok uzun bir süreydi ve ev artık dergileri almıyordu. 2000’li yıllara geldiğimizde otomobillere meraklı gençlerin bir araya geldiği bir internet sitesi bana her anlamda büyük şeyler kattı. Bir sürü otomobil delisi bir araya geliyor, saatlerce otomobil konuşuyorduk. Bu topluluk 50 binlerle anılan rakamlara geldi. İnsanları caddelerden çekerek pistlere taşıdık ve Volkan Işık, Yusuf Avimelek, Mahir Bayındır gibi isimlerle Körfez Pisti’nde eğitim seminerleri düzenledi. Gençler geliyor, bilinçli bir şekilde gönüllerince gazlıyordu. Tabii biz de…
Sonra bu iş bir hayli büyüdü ve şirketleşti. Benim de dergiciliğe attım atmamı sağlayan bir tuning dergisi ortaya çıktı. Ardından otomobil dergilerinde çalışmaya başladım ve bu hızlı yolculukta sevgili kadim dostum Yaman Yılmaz’la tanıştık. Bir süre onunla farklı mecralarda çalıştıktan sonra yeniden bu çatı altında, Türkiye’nin en iyi otomobil dergisinde yollarımız kesişti.
Burada gerçekten otomobili severek, profesyonelce, bilerek ve isteyerek yapan müthiş bir kadro var. Öncelikle onların arasında olmaktan da büyük bir keyif ve gurur duyuyorum.
İlginizi çekebilir
Bu ay yine saatlerce okuyacağınız dopdolu bir dergi yaptık.
İçerde İzmir Torbalı’da yer alan Key Müzesi’ne gerçekleştirdiğimiz ziyareti bulacaksınız. Burası bana göre Türkiye’de yapılmış en iyi otomobil müzesi. Fakat bir BMW fanatiğiyseniz bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ne demek istediğimi gittiğinizde çok daha iyi anlayacaksınız.
Devir teslim…
Birkaç ay önce katıldığım Fokus Pokus Ailesi’nde bugün, geldiğim ilk günden daha heyecanlıyım… Yayın Direktörümüz Birkan Demir Çalışkan’ın kendi yolunu seçme fikrinin ardından, yayın yönetmenlerimiz; Yaman Yılmaz ve Volkan Demirkuşak, bu zor görevin anahtarını bana uzattılar. Öncelikle bana güvenip, inandıkları için her ikisine de teşekkür ediyorum. Ardından Birkan’a da yeni görevinde başarılar ve uzun soluklu bir iş yaşamı diliyorum. İsmi gibi sihirli bir şekilde; kısa zamanda, her anlamda büyüyen ve her geçen gün çok daha iyi işler ortaya çıkaran Fokus Pokus Medya’nın yakın zamandaki sürprizlerine de hazırlıklı olun.
Son yorumlar