Bugünlerde canımı sıkan bir konu var. Marka çalışanları elbette kendi ürünlerini savunacaklar, rakiplerden üstünlüklerini vurgulayacaklar ama her üreticinin ben premium’um diye yola çıkması kabak tadı vermeye başladı… Hayır değilsiniz!
Bu günlerde moda bir tabir var: Premium. Aslında sözlük anlamı bir şeye itibari değerinden fazla olarak verilen fiyat… Yani kazıklandınız anlamına da gelebilir (!) Şaka bir yana premium otomobil denilince aklımıza üç-beş üretici gelmesi gerekli. Fakat bugün baktığınızda 50 yıldan fazla bir geçmişi olmayan markalar bile ben premium’um diyebiliyor. Marka çalışanları da akıllarını kullanmayıp, kendilerine ne öğretilirse onu satıyorlar. Hayır daha olamadınız, premium olmak öyle basit bir iş ya da süreç değil. Önce bir tarihiniz olacak, klasik olarak kabul edilmiş modelleriniz bulunacak. Sektöre teknoloji anlamında önemli yenilikler getirmiş olacaksınız. En basitinden motorlarınızı kendiniz üreteceksiniz. Adam gidip başkasından motor alıyor, ondan sonra ben premium’um diye dolaşıyor. Olmaz öyle şey. Diyeceksiniz ki, Mercedes de Renault ile ortak motorlar kullanıyor. Elbette istisnalar var. BMW de Peugeot ile işbirliği yapmıştı. Bu problem değil. Diğer yandan motorlarıyla defalarca Formula 1 şampiyonlukları kazanmış bir markadan güç ünitesi almak da utanılacak bir şey değil. Benim söylemek istediğim, BMW’yi BMW ya da Mercedes’i Mercedes yapan motorlar hep kendi üretimleridir. Premium bir marka olmak için gerekenlerden biri de bir konuda en iyi olmak gerekliliği. Ürününüz zaten genel olarak mükemmele yakın olacak ama bir işi de en iyi siz yapacaksınız. Örneğin, yol tutuş denildiğinizde ilk akla gelen marka olacaksınız. Bunun için bir örnek vermek gerekirse Volvo’da çalışan bir arkadaşım, 25 yıl güvenlik konusunda hiçbir çalışma yapmasak dahi insanların Volvo ve güvenlik algısında önemli bir değişiklik olmaz demişti. Bence biraz abartılı tabii ama Volvo ve güvenlik kavramı halk arasında da o kadar iç içe geçmiş ki, bahsetmek istediğim olay yakalanmış. Aynı BMW ve sürüş keyfi ya da Mercedes ve konfor gibi… Elbette BMW’nin herhangi bir modelinden daha fazla keyif veren başka bir otomobil bulunabilir ama genele bakıldığında Alman markanın bileği bükülmez. Premium demişken, son dönemde MINI’yi kıskanıp pahalı ufaklıklar üretmeye çalışanlar da oldu. Başarılı olan da var olmayan da ama ilk Mini de teknik bir yenilikti, şimdi de BMW üretiyor. Yani premium olmak geninde var. Sonuç mu? Lütfen premium olduk demeyi bırakın. İyi ürünler üretin, ona biz yani tüketici karar verir…
Son yorumlar