Ani bir kararla uzun yola gitmeye karar verseniz ve altınızda sadece minik sınıf bir şehir otomobili olsa ne yaparsınız? Benim gibi deneme yapmaya meraklıysanız düşersiniz yollara. Bakalım Hyundai i10’la 2500 km’lik zoru başarabildim mi?
Detaylarla sizi sıkmak istemiyorum ama geçen ay acele şekilde Trabzon’a gitmem gerekti. Test aracı parkımızda bu yolculuk için sadece Hyundai i10 uygundu. Orada da dolaşmam gerektiği için uçakla gitmeyi tercih etmedim. Önceleri, minik sınıf bir araç ile git-gel 2000 km’yi aşan yolculuk yapılır mı diye düşünmedim değil. Çünkü elimizdeki i10’un motoru da kendisi gibi küçüktü. 87 HP güç üreten 1.2 lt’lik versiyon olsa belki daha az kaygılanacaktım.
İlginizi çekebilir
Sonuç olarak, üç silindirli 1.0 lt motorlu Hyundai i10’la dört kişi (ikisi çocuk) düştük yollara. Bu otomobili aslında şehir içinde bolca kullanmıştım ve sınıfının en iyisi olduğunu düşünüyordum. Citroen C1 ve Fiat Panda gibi rakipleri bulunan i10, aslında gerek kalitesi gerek boyutlarıyla bir üst sınıftan bile müşteri çalabilecek kapasitede bir model.
Uzun yolda, daha ilk kilometrelerde, hatta daha İstanbul’dan bile çıkmadan bu zorlu görevden alnının akıyla çıkacağı belli oldu. Tahmin edeceğiniz gibi çocukla yolculuk edince bagaj hacmi önem kazanır. i10’un 252 lt’lik bagajı elbette devasa değil ama sınıfının en iyi değerlerinden birini sunuyor. Birçok rakibinin 200 lt’nin altında olduğunu hatırlatmak gerekli. Lafı fazla uzatmaya gerek yok, bize yeterli geldi, en azından iki bavulu rahatlıkla yutabildi. Belki tatile gidiyor olsak ya da daha fazla kalacak olsak daha genişbir bagaja ihtiyacımız olabilirdi.
1050 km yolu 60-70 km/s ortalama hızla tamamlamak için çelik gibi sinirler gereklidir. Özellikle otomobilin içinde çocuklar varsa çok sıkılırlar. Diğer yandan onların emniyeti nedeniyle hızlı da gidemezsiniz. Bu nedenle daha en baştan hedefim, güvenlik adına hızlı gitmemek ama 100 km/s ortalamayı tutturabilmekti. Bunun için de şehir içlerindeki ışıkları da hesaba katararak sürekli 110-120 km/s hızla gitmem gerekiyordu. 67 HP güç üreten 1.0 lt motor, kendisinden ummayacağınız kadar atak. Bu nedenle beklentilerimi karşıladığını söyleyebilirim. Mütevazı gücü ve torkuna rağmen yokuşlarda da hızımız düşmediği için öngördüğüm ortalamayı tutturabildim. Trabzon’a vardığımızda yol bilgisayarındaki ortalama hız 105 km/s’yi gösteriyordu. Tabii bunda gece gitmem ve geçtiğimiz şehirlerdeki ışıklara da fazla yakalanmamam önemli bir etkendi. Peki, yakıt tüketimi ne oldu? Açıkçası tüketim odaklı bir yolculuk değildi. Buna karşılık 5.8 lt/100 km’lik bir değer belirledim. Bu da Hyundai i10’un yeterince ekonomik olduğunu gösteriyor. Yol tutuşuyla da güvenimi kazanan minik Hyundai, görevini başarıyla yerine getirdi. Döndüğümüzde 2500 km’yi geride bırakmıştık. Sonuç mu? Daha büyüğüne ne gerek var? Ufaklık boyundan büyük işler becerebiliyor…
Son yorumlar