Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, büyük tartışma yaratan ‘yerli otomobil’ projesiyle ilgili tüm geliştirmenin TÜBİTAK tarafından yapılacağını ve aracın 2020 model olarak piyasaya sunulacağını açıkladı. Yani TÜBİTAK, İsveçli Saab’ın otomobil üretim tesisleri ile 9-3 modelinin haklarını alan Çinli NEVS’in gönderdiği dört prototip üzerinde yapacağı çalışmalarla yerli otomobili üretime hazır hale getirecek. Tabii bu aşamada tüm test araçlarının, prototipler ve üretime hazır nihai aracın ise NEVS tarafından üretileceği açıklandı. TÜBİTAK, mevcut prototiplerin içinde ve dışında hem tasarım hem de teknoloji olarak değişiklikler yapar mı bilemiyoruz. Şu ana kadar sadece TÜBİTAK’ın bu araçların içine kendi geliştirdikleri elektrikli motor ve pili yerleştireceğini biliyoruz. İşte bu noktada yine aklımıza ‘TÜBİTAK bunu kendi mühendisleriyle mi yapacak, yoksa yine prototiplerde olduğu gibi destek alacak mı soruları geliyor. Eğer TÜBİTAK bunu kendisi yapacaksa o zaman neden 2012 Kasım ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteğiyle ‘elektrikli ve hibrit elektrikli araç teknolojilerinin geliştirilmesi’ adı altında iki yıla yakın süren Türkiye’nin yerli elektrikli aracı için kapsamlı bir ihale (çağrı) programı başlattı?
Bilmeyenler için hatırlatayım, TÜBİTAK, Kasım 2012’de kazananın hükümet tarafından 100 milyon TL’lik teşvikle ödüllendirileceğini firmalara söyleyen yerli elektrikli araç projesi için bir çağrı yaptı. Bazı firmalara teşvikin 500 milyon liraya çıkabileceği bile söylendi. 2013 Ocak ve Şubat ayında firmalar çağrıya çıktı ve son başvuru tarihi olarak Mayıs 2013 belirlendi. TÜBİTAK’tan Temmuz 2013’te yapılan açıklamada yüzde 100 Ar-Ge desteği verilecek yerli elektrikli araç üretimi çağrısına yapılan 20 proje başvurusunun mali, teknik ve hukuki olarak değerlendirildiği belirtildi. TÜBİTAK’ın devlet destekli elektrikli araç projesi için Hattat-Magna, Nurol, BD Otomotiv, Karsan-Hexagon, Temsa, Derindere, Malkoçlar ve Hisarcılar gibi büyük firmaların dışında üniversiteler ve küçük ölçekli birçok firma ile birey teklif verdi. Hattat-Magna, BD Otomotiv ve Derindere elektrikli otomobil geliştirme teklifinde bulunurken, Temsa ve Hisarcılar hafif ticari araç, Isuzu elektrikli otobüs, Karsan ise New York için geliştirdiği V1 kodlu taksi projesini teklif etti. Projelerle ilgili birkaç grubun bir araya getirebileceğini kaydeden yetkililer, projenin tek bir gruba verilmeyebileceğini açıkladı. Değerlendirme sonunda 10 projenin elendiği kalan 10 projenin ise ‘Elektrikli Araç Teknolojilerinin Geliştirilmesi’ çağrısının ikinci aşamasına başvurmaya hak kazandığı açıklandı. Bu süreçte proje başvurusu yapan firmalar gerçekten tam anlamıyla uzun süreler alan raporlar hazırladı, Maliyet ve fizibilite çalışmaları yaptı. Aralık 2013’te gerçekleşen ikinci değerlendirmede üç proje elenerek son değerlendirme aşamasına yedi proje kaldığı açıklandı. Finale Hema Endüstri ve Magna ortaklığı, Karsan, Isuzu, Hisarlar, Malkoçlar ve Derindere kalmıştı. Projeleri öneren konsorsiyumlar ayrıntılı projelerini ikinci aşama olan Aralık 2013’e kadar TÜBİTAK’a sundu. Projeler altı ayrı başlıkta ve 31 konu uzmanı tarafından değerlendirildi. 2014 Mart’ında yapılan değerlendirmede Anadolu Isuzu birinci seçildi ve proje revizyona gönderildi ve gerekli revizyonlar sonrası projenin TÜBİTAK tarafından destekleneceği açıklandı. Plana göre aracın en fazla dört yıl içinde tamamlanacağı ve bu süre sonunda prototip araçların hazır hale getirileceği söylenmişti. Ardından da üretici kuruluşlar tarafından seri üretime geçileceği ve üretilecek araçların kritik ve yeni teknolojilere sahip, dünya ile rekabet edebilecek fiyat ve kaliteye sahip olacağı açıklandı. Hatta TÜBİTAK sahip olduğu fikri hakları, aracın Türkiye’de üretilmesi ve beş yıl süreyle üretim ve satış garantisi verilmesi durumunda üretici kuruluşa devredeceğini açıkladı. Ancak çağrı sonunda TÜBİTAK vereceği 100 milyon TL teşvikte yarı yarıya revizyona gidince, kazananı belli olan proje Temmuz 2014’te bir anda sona erdi.
Son yorumlar