Sök-tak, parça ara, internette araştır… İşte kafanızı boşaltmanız için size bir tavsiye: İşinizi aksatmadan otomobille uğraşın. İnanın bu gerçek bir terapi, kafanızda hiçbir olumsuz düşünce kalmıyor, yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz
Daha önce de belirttiğim gibi eski Renault’ları çok seviyorum. Daha doğrusu eski otomobillere olan ilgim her geçen gün artıyor. Ben ve benim kafadaki birkaç arkadaşımla birlikte sürekli sahibinden.com’da eski ve restore edilebilecek otomobil araştırıyoruz. Ben bir Anadol SW buldum, acaba E30 BMW mi alsam, R12’ye parça buldun mu gibi sohbetler bu günlerde daha çok ilgimizi çekiyor. İşin bir de diğer yanı var. Bu otomobillerin elektrik şemaları, tamir katalogları gibi detaylara da hakim olmanız gerekli. Bildiğiniz gibi 1974 model bir Renault 12’ye sahibim. Son zamanlarda diğer yürümeyen (!) otomobilim Renault 21 Turbo ile çok uğraştığım için onu çok boşlamıştım. Bu yazıyı yazmadan yarım saat evvel, ön ve arka taban sacları ile marşpiye saclarını ısmarladım. Sırada çamurluklar, ön şasi kolları ve kapılar var. Bunları da tamamladığım zaman kaporta atölyesine gitmeye hazır olacak. Bunları niye yazıyorum? Son zamanlarda bu uğraşların aslında bir terapi olduğunu anladım. Moralinizi bozan bir şeyler varsa, iş stresiniz yüksekse otomobille uğraşmak bütün baskıları azaltıyor. Renault 21 Turbo’nun elektrik tesisatı aksaklıklarını, bir profesyonelden yardım almaktansa kendim çözmeyi tercih ettim. Fransa’dan 280 sayfalık elektrik şemaları kitabınnı getirttim. O kadar karışık ki. Ama çözmeye başlayınca zevk bile almaya başlıyorsunuz. Bu yaştan sonra bir sürü Fransızca kelime bile öğrendim. Bu arada aklımı kurcalayan bir başka şey daha ortaya çıktı. 1992 model bir Renault 21’in elektrik tesisatı bu kadar karışıksa, kitabı bile 280 sayfaysa, yeni model bir otomobilin şemasını düşünebiliyor musunuz? Öyle ya şimdiki modeller kendi kendine fren yapıyor, geceleri uzun farlarını otomatik olarak yakıyor ya da kısıyor. Daha neler neler… Bu tip bir modelin elektrik şemasını düşünemiyorum. Zaten eski otomobilleri sevmemin nedeni de bu. Evet, Renault 21 Turbo da enjeksiyonlu ve elektronik bir otomobil. Yol bilgisayarından ABS’ye, dijital klimadan elektrikli dikiz aynalarına kadar çağına göre oldukça fazla donanıma sahip. Ama yine de elinizi kirletmekten korkmuyorsanız hastalıklarını çözebiliyorsunuz. Yeni otomobillerde ise böyle bir şansınız yok. Bu nedenle eskileri daha çok sevmeye başladım. Çünkü 40 yaşından sonra bir ustalık merakı ortaya çıktı bende. Hem bir şeyler öğreniyorum hem de stres atıyorum. Biz otomobil gazetecileri, modellere ve sürüşe fazlaca hakimiz. Teknik de biliriz ama bir parçanın kabaca nasıl çalıştığını bilmekten çok onu yerinde incelemek, söküp-takmak daha fazla şey öğretiyor insana. Kısaca, hayatın yükü omuzlarınıza fazla baskı yapmaya başladıysa otomobillerle uğraşın. Daha doğrusu kendinize bir hobi bulun. İnanın ruhunuzu beslemeye başladığınızda, geri kalan her şeyde daha başarılı olduğunuzu fark edeceksiniz…
Son yorumlar