Süper spor otomobillere iyi davranın!

Geçenlerde Nişantaşı’nda yürürken duyduğum motor sesine doğru döndüğümde koyu gri bir Ferrari 458’in kaldırımın kenarına park ettiğini gördüm. Daha sonra aracından Brad Pitt edasıyla inen yakışıklı, son derece iyi giyimli ve fiyakalı gence gözüm takıldı. Aracını bıraktığı kaldırımın karşısındaki cafedeki kızların çoğu da ona bakıyordu. Açıkçası ilk anda bir kıskançlık duyduğumu itiraf etmeliyim. Çok iyi bir otomobil ve kızların gözlerini alamadığı bir genç adam. Kıskanmak için bundan daha iyi bir kombinasyon olamazdı. Ancak ilgi alanım otomobiller olduğu için gözüm doğal olarak Ferrari 458’e kaydı ve ilk incelediğim yer de lastikler ve jantlar oldu. Otomobilin son derece alçak yanaklı narin Pirelli’lerle kaplı ön jantının yüzeyi çizik içindeydi. Bir zamanlar son derece güzel ve çekici olan jantların kaldırımlara sürtmekten helak olduklarını düşündüm. Kendine bir Tom Ford mankeni gibi bakan genç adamın otomobiline çok da iyi davranmadığı ilk anda belli oluyordu. Zaten hava da yağmurluydu ve bu tarz bir süper spor otomobili kullanmak için çok da iyi bir gün değildi. Genç adamın son dönemde sayıları gittikçe artan süper spor otomobil kullanıcılarından biri olduğunu anladım. 500.000 bin euro değerinde bir safkan süper otomobili bakkala giderken bile kullanan yeni yetme zenginlere sinir olduğumu itiraf etmem lazım. O otomobillerin bu arkadaşların elinde can çekiştiklerini düşünüyorum. Üretim amaçlarının çok dışında heveslerle kullanılıyorlar. Safkan bir Sivas Kangal köpeğini düşünün. Şehir içinde bir eve bu köpeği kapatıp ona fino köpek muamelesi yaparsanız (ki bunu yapan çok sayıda insan var) mutsuz olur. Bence bir Ferrari 458, Lamborghini Aventador ya da McLaren 650S’e de Sivas Kangal gibi iyi davranmalısınız. Mesela yağmurlu ve karlı havalarda mecbur olmadıkça bu otomobillleri kullanmayın. 500.000 Euro civarında bir parayı bu otomobillere yatırdığınıza göre muhtemelen 1-2 tane daha otomobiliniz vardır. Kötü iklim koşullarında onları kullanın. Otomobilinizi kaldırım kenarlarına bırakırken jantlarını acımasız taşlara sürtmemeye çalışın. Ve bence en önemlisi gece klüplerinde hava atmak için aracınızı valelere teslim etmeyin. Evet belki de yeni süper otomobiller eskilerine oranla çok daha dayanıklı ve günlük kullanım koşullarına çok daha uygun üretiliyorlar. Ama ben yine de o otomobilerin kendilerini iyi sürücülerle pist koşullarında daha iyi hissedeceklerini düşünüyorum. Evet üzerine basarak söylüyorum iyi sürücülerle! Youtube’da süper spor otomobillerin beceriksiz sürücüleri yüzünden yaptıkları yüzlerce kaza videosu var. 30 km/s hızla dönülen bir virajı 500 beygirin üstünde güce sahip arkadan itişli bir otomobille yanlarayarak dönmeyi beceremeyip kaldırıma vuruyorsanız kusura bakmayın ama otomobile sahip olmayı haketmiyorsunuz demektir. Bildiğiniz gibi Ferrari özel otomobillerini herkese satmaz. Bence bu harika bir politika. Çünkü bu tarz mühendislik harikası safkan otomobiller, kendilerine değer veren iyi sürücüleri hakediyorlar. Bu konuda kişisel ayrımcılık yaptığımın farkındayım. Ancak bu benim çok hassas olduğum bir konu ve böyle düşünmekten kendimi alamıyorum…